Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

"Hafız Ahmet Hoca geldi!"

Senozlu olup da "Hafız Ahmet"i tanımayan her halde yoktur.

Kategori  Kategori : Röportajlar
Yorumlar  Yorum Sayısı : 28
Okunma  Okunma : 8219
Tarih  Tarih : 18 Mayıs 2010, 12:17

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Hele hele yolu Kaptanpaşa Kur'ân Kursuna düşüp de ondan 'gül' yemeyene rastlamak imkânsız.
Arkadaşlarımız Hafız Ahmet Kaşıkçı ile görüşmüş, iyi de yapmışlar. Bu
görüşmeyi sunarken, gelecek yorumları bekliyoruz. Bakalım Hafız Ahmet"den
kimler 'gül' yemiş... Hocam kusura bakma, bu görüşmeyi bu şekilde takdim
etmeseydim çoğu kişi bize kızar ve küserdi...


*Sizi tanıya bilir miyiz?

Adım Ahmet Kaşıkçı. 1951 yılında Çayeli Yenice Köyünde doğdum. İlkokulu
1958'de köyümdeki ilkokulda tamamladım. Babam Hasan Kaşıkçı. "Hürrem Hasan"
diye bilinir. Annem Ayşe Kaşıkçı'dır.
1963 yılında Kaptanpaşa Kur’ân Kursunda okumaya başladım. 1967'da hazfızlık
icazeti aldım. Arapça'ya aynı kursta devam edip İstanbul Kasımpaşa Kur’ân
kursuna gittim. Bir yıl Kasımpaşa'da Arapça okudum. Daha sonra Ümraniye
Kur'an kursuna gittim ve burada da bir yıl Arapça okudum. 09.10.1971'de
askere gittim ve 1973 Haziran'da terhis oldum. 1982 yılında evlendim, 3 kız
ve 1 erkek olmak üzere 4 çocuk babasıyım.

*Meslek hayatınız hakkında biraz bilgi verir misiniz?

21.11.1974'te Çayeli İncesu (Marbudan) köyüne fahri imam olarak atandım.
Burada ayrıca camide Kur’an dersleri verdim. 6 tane hafız yetiştirdim ve ilk
icazetimi 19.07.1979 yılında İncesu köyünde verdim. 1979'da Ordu'da
müezzinlik imtihanına girdim. İmtihanı kazandım ve Kaptanpaşa köyü merkez
camii müezzinliğine atandım. Ayrıca Kaptanpaşa Kur’an kursu fahri
öğreticiliğine atandım. Bunun yanında Açık Örtaöğretim, lise ve imam hatip
lisesini ve Atatürk Üniversitesi İlahiyat Ön Lisansını bitirdim. Kur’an
kursunda 9 icazet verdim, 31 yıldan beri aynı görevleri yürütmekteyim.

*Kur’an kursumuz deremizde, hatta Rize'de önemli bir yere sahip. Bir çok
hafız yetişmiş, ama son yıllarda talebelerin çok azaldı. Bu azlığını neye
bağlıyorsunuz?

Son yıllarda Senoz köyleri çok göç verdi. Bu sebeple kursumuzda, hatta
okulumuzdaki öğrenci sayısı bile oldukça azaldı. Tabii bunda ailelerinde
payı büyük. Kur'anın kıymet ve değerini gereği gibi idrak edemediklerinden
dolayı yeni nesil Kur'an'dan ve dini bilgilerden mahrum bir hayat içerisinde
yaşamaktadır. Allah cümlemize Kur’anı idrak ederek yaşamayı vatana ve
millete hayırlı birey olmayı nasip etsin inşallah (amin)

*Altmış yaşına geldiniz. Emekli olmayı düşünüyor musunuz? Sizin yaşınızdaki
çoğu imam emekli oldu...

Henüz düşünmüyorum. Bu görevi Allah rızası için yapıyorum. Bizim okumamıza
vesile olan Senoz halkına halen bu hizmeti verdiğimden dolayı çok
bahtiyarım. Ayrıca okumamıza vesile olup da hayatta kalanlara sağlık ve
afiyet, ölenlere de Cenab-ı Mevladan gani gani rahmet niyaz ederim

*Deremiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Dini yönden olsun, sosyal yönden olsun…

Deremizin maalesef (istisnalar kaideyi bozmaz) manevi yönden çok eksikleri
var. Ama okuyan kişilere maddi desteklerini hiçbir zaman eksik
etmemiştirler. Allah cümlelerinden razı olsun. Vaizlerimizde olsun,
muhabbetlerimiz esnasında olsun, anlatmamıza rağmen halen manevi yönden çok
eksiklerimiz bulunmaktadır. Yüce Mevlam'dan niyazım, cümlemize hakiki iman,
salih amel, son nefeste kâmil iman nasip eylesin.
Sosyal yönden de bazı eksiklerimiz var maalesef. Komşulukmünasebetleri
zayıf. Beşeri münasebetler ve muhabbetlerde hatalarımız var. Büyüklere karşı
hürmet ve saygının, küçüklere karşı şefkat ve merhametin giderek azalmaya
başlaması maalesef üzücü. En mühim mesele ise 'sıla-ı rahim'i/ akraba
ziyaretlerini terk etmemizdir. Yani başta anne ve baba olmak üzere yakın
akraba ve dostları, hastaları, yaşlıları, mezarlıkları ziyaret etme
hususunda çok zayıfız ve duyarsızız. Allah cümlemize bu beşeri hukuka riayet
etmeyi nasip eylesin.

*Köylerimizde erkeklerden çok bayanlar çalışıyor. Erkekler kahvede, orada
burada zaman geçiriyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 
Köyde bizler de dahil olmak üzere, kadınların hakkından çıkamayız. Kadın ev hanımıdır. Evin iç işlerinden sorumludur. Ama köylerimizde her işi kadınlar yapmaktadır. Kadın haklarına riayet
edilmediğinden dolayı Allah indide mesulüz.

*Bunca yıllık meslek hayatınızda başınızdan geçen önemli bir hatırayı bizimle paylaşır mısınız?
 
Epeyce hatıra var, ama bana göre en önemlisi 1978'de İncesu Köyünde fahri imamlık görevimi ihya ederken Çaltaldere Köyünden merhum annemin dedesi Hacı Mustafa Efendi (r.a) evliyalardan olup İncesu Camisinde vazife yaptığı sıralarda cemaatin bana anlattığı kadarıyla Helim Dayı, Şükrü Dayı
Tevfik Dayı "Rahmetli deden bizi burada okuturken yatsı namazını kıldıktan sonra bizi eve gönderirken biz camının altına indiğimizde camide kalabalık ayak seslerini duyardık. Gece namaz kıldırırdı biz onları göremezdik" diye bana bir hatıralarını anlatmış ve "Sana da böyle bir olay vaki oldu mu?" diye sordular.
"Şimdiye kadar öyle bir olay olmadı" dedim. Eylül ayının sonu idi. Ben camide yalnız kalmaktan korkuyordum. Yanımda muhakkak köy sakinlerinden biri olurdu. O akşam Kâzım dayımın oğlu İsmail yanımda kaldı.  Yatsı namazını kılmıştım saat 21.00 sularında odamın kapısını ve camı giriş kapısını anahtarıyla kapamıştım. Ben de yatağımın üzerine uzanmıştım. "Tebareke Süresi"ni
okuyordum, henüz idare ışığını da kapatmamıştım.
Baktım ki dış kapı açıldı. 'Belki arkadaşlardan beni korkutmak için gelen var' zannettim. Kapı açılıp
içeriye kalabalık ayak sesleri girdi. Üst kata çıkış kapısını açtılar ve namaz kılınacak yere çıktılar. Namaz kılmaya başladılar. Dayımın oğlu uyuyordu bu sırada. Ben üst kata çıkmak istedim, fakat kendi kapımı açıp ikinci bir kapıyı açmak cesaretini gösteremedim, orada teneşir tahtaları vardı.  Bu
sebeple korktum. Tabanca ile beş el ateş ettim ve kapıya çıktım. Köylü de silah atmaya başladılar. Beni görünce "Ne oldu hocam, mermi atıp milleti kaynaştırdın?" dediler. "Ben zordan atıyorum, siz keyiften atıyorsunuz" dedim ve durumu anlattım.
Gençlerden iki kişi geldi, rahmetli Bedri Sukas ve Recep Ali Sukas geldi. Bedri’yi geri çevirdim, Recep Ali’ye "Sen kal" dedim. Odada dayımın  oğluyla üç kişi olduk. Recep Ali dedi ki, "Hocam hani ses gelmiyor." Ben de dedim ki, "Üç senedir ilk defa bana vuku buldu" der demez aynı şekilde ayak sesleri gelmeye başladı.
Recep Ali, korkudan sapsarı kesildi ve sessizce oradan çıktık, Hafız Ali'nin oğlu Ahmet Sukas'ın evine geldik. O gece orada sabahladık.

*Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
 
Başta anne ve babama olmak üzere, Kur’ân kursumuzun yapılışından bu ana gelinceye
kadar maddeten ve manen hizmet etmiş ve etmekte olan bütün hayır sahiplerinin ölenlerine tekrar  Allah'tan rahmet ve mağfiret diler, sağ olanların vücutlarına sıhhat ve afiyet, borçlularına eda,
dertlilerine deva, hastalarına şifa olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz eder hayırlı ömürler dilerim. Talebelerimizden gerek iş hayatında ve gerekse sosyal hayatında Kur'ân'ın hakikatlerini yaşayarak işlerini ve sosyal hayatlarını devam ettirmelerini temenni ederim. Kur’an hakikatlerinden uzaklaşan
talebelerimize de mevladan islah ve tevbekâr olmalarını niyaz ederim. Ayrıca Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim gibi mukaddes bir kelamı okuyup öğrenme ve öğretme gibi bir görevi bana nasip ettiğinden dolayı Yüce Mevlama ne kadar hamd-ü sena etsem azdır. Yüce Rabbim, mü’min ve Müslüman olan herkese Kur’an-ı Kerim'i öğrenmeyi ve öğretmeyi nasip eylesin…
*
senozderesi.com haber merkezi

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 28 yorum yazılmıştır.

mehdi kaya [ 23 Şubat 2016, 14:20 ]
o kursta okuyup da ıslık sesiyle uyanmayan varmıdır acaba :)
Selamun aleykum degerli hocam ellerinizden opuyorum. Sahsiniza ailenize tum ogrencilerinize ve senoz halkina hurmetmerini sunuyorum.
   Ben de 95-98 yillari arasinda okudum ve suan Aydin ilinde 4 kusur yildan beri Müezzinlik yapiyorum. Davut Okumus hocamin da belirttigi hususlara katiliyorum sanirim ayni donemlerde okuduk. Herseye ragmen yine de sansli insanlardaniz hocamizin ve Kuranin tedrisatndan gectik. Tabiki eksikler var olacak ve kaderin cilveleri olcak. Gecmise mazi derler gelecegimizi maneviyatimizi kurtarmaliyiz. Basta hocamiz kursumuz talebelerimiz ve yardim edenlerimizin birikimleri anilari bir araya arsivlenmeli kitap vs gibi kayit altina alinmali ve mezunlar arasinda irtibat saglanmali.
    Anilar coktur ama iki tane paylasacagim. Biri asci dursun alinin oglu irfan özdemir ile digeri Hafiz Ahmet hocamin yegeni Mumin Kaşikci ile
1- hocamiz sabah derse gec kalmisti. O arada irfan cebinden bir caki cikardi haliya kakma oyunu oynamaya basladik. Tabi halilar yeni alinmisti. Her zaman Hafiz Ahmet geliyor diyen nobetciler hocamizi gozetmemisler ve hocam kapiyi acti herkes rahlede derste biz irfanla ortada haliya caki kakiyoruz. Hocam olayi hemen anladi ve masanin gozune yoneldi... gerisi erbabinca malumdr. Ama fikir irfandan cikmisi
2- bir ders vakti Muminle aramizda sebepsiz bir anlasmazlik cikti o bana ben ona laf attik. Hocamiz gelip ders baslayinca ben bu defa kagida abes biseyler yazip Mumine caktrmadan firlattim. Mumin biraz ispiyoncuydu o da tuttrdu Hafiz Ahmede vercem diye ve o abes yazili notu hocaya verdi ve o gun cumaydi ama cuma mi kildim oglemi kildim korkudan farkinda degilim ve diger gun sabah derse gelince ilk is olarak yazdigim notu ve sopayi cikardi ve ellerime sirayla dosedi ve artik ellerimi acamaz oldum. Hafizlara dediki falakaya yatircam degnek getirin diye iste o anda bir dua yaptim is kahkaha dondu ve hocamin hirsi gecti. Dua su. Hocam bayramin hurmetine beni affedin. Hocam sordu ne bayrami hangi bayram diye. Dedim hocam yaklasan kurban bayrami hurmetine. Kurbana ne kadar var dedi ses yok. Siniftan dediler 40-50gun. Iste o anda bir gulusme oldu bende pacayi yirttim.
   Tabi cok hatira var onemli olan geride hos seda birakmak. Basta hocamdan ve arkadaslarimdan helallik dilerim. Ayrica beni cikaramayanlar olabilir ben Zekeriya nin Kardesi. 0537 616 0802
ümit demirci [ 14 Aralık 2013, 20:01 ]
sayın Ahmet hocamıza saygılarımı sunarım.tanıdığım hocaların içinde benim nazarımda en değerli hoca ve insan.sadece hocalığı deyil insan olarakta çok değer verdiğim ve taktir ettiğim birisidir.bizim senoz deresinde verdiği hizmetin değeri ölçülemeyecek kadar fazladır.fakat bizdeğerini bilemiyoruz diye düşünüyorum.inşaallah geç olmadan değerini öğreniriz.hizmetelrinin devamı dileğiyle allah uzun ömürler versin allah razı olsun

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Röportajlar

En Çok Okunan Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber