Ayşe Akalin Dirikman şunları söylüyor: “Doğada yeterince zaman geçirip yaşamla hemhal olduğunuzda  onların da sizinle arkadaş olduğu hissi kendiliğinden gelir. ‘Sıkılmıyor musunuz?’ diye soranlar çok. İnsan arkadaşlarıyla bir aradayken sıkılır mı? ‘Korkmuyor musunuz?’ diye de soranlara ‘Dağ başında, ormanın ortasında, savunmasız silâhsız.’ Etten duvar gibi dev çam ağaçlarıyla çevriliyken, insan nasıl korkar? 

“Yeryüzü ile konuşma sanatı” kitabından bahsetmeyi tehir ederek, ekolojik pazarla ilgili intibalarımı anlatmak istiyorum: 2009’da kurulan pazarda her türlü sebze ve meyveyi bulmak mümkün. Hatta bıçakla kesilen tavuk dahil. Aslında bu tür pazarlar 40-50 sene önceki köylerimizde yapılan üretimin aynısı. Çünkü o dönemlerde meyve ağaçlarının köküne dahi hayvan gübresi konulurdu. İlâç kullanılmadan üretim yapıldığı için normal pazarlardan biraz daha pahalı. Günümüzde daha fazla para kazanma hırsıyla insanların sağlığıyla oynandığı bir dönemde, ilâçsız ve katkısız üretilen gıdalar çok rağbet görecek. Nitekim yeni bir habere göre, ünlü marketlerden ve pazarlardan alınan sebze ve meyvelerde laboratuvar sonuçlarında kanser yapan kalıntı bulunmuş. 1 

Pazarda bir panodaki “Burası yüzde 100 ekolojik pazar, naylon torba giremez” ifadesi çok dikkatimi çekti. Pazardan alış veriş yapan herkese ürünler kese kâğıdında veriliyordu. Tabiî ki, çevreci bir pazaryeri olduğu için bağrışmalar da yoktu.  
Naylon poşetlerin zararları saymakla bitmiyor. Naylon poşetler bozulmaya başladıklarında, çevreye zararlı kimyasallar yayıyor ve besin zincirlerini kirletiyor. Bunun yanı sıra, naylon poşet üretimi petrol gibi yenilenemeyen enerjinin de azalmasına neden olmaktadır. Bir naylon poşet üretimi için gerekli olan enerji bir arabaya 15 metre boyunca güç sağlayabilir. Dünya Doğa Vakfı’na göre naylon poşetlerden ötürü her yıl 100.000’in üzerinde balina, fok, su kaplumbağası ve kuş ölüyor. Dünyada her yıl 500 milyar ile 1 trilyon arasında plastik poşet çanta kullanıldığı tahmin ediliyor. 2 

1975 yılında yapılan bir araştırmaya göre, yeryüzünde dolaşan gemiler yılda yaklaşık 3 milyon 700 bin kilo plastik torbayı denize boşaltıyorlar. Dünya yüzeyi henüz bir plastik çöplüğüne dönmemişse, bunun sebebi deniz diplerinin çöplük olarak kullanılmasıdır. 3 
Fatih Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sami Gözer, “Çevre dostu poşetlerin de kanserojen etkiye sahip olduğunu ve bütün naylon poşetlerin ham maddesinin aynı olduğunu” belirtmektedir. Sami Gözer, çevre dostu poşetlerin çevre kirliliğini ve küresel ısınma tehlikelerini ortadan kaldırmadığını, yapım aşamaları ve ham maddesi göz önüne alındığında, hemen hepsi kanserojen etkiye sahip” diyor. 4 

İstanbul’da 5400 hektar alanı kaplayan Belgrad Ormanları, gelişi güzel atılan poşetler yüzünden can çekişiyormuş. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper H. Çolak, acil tedbir alınmadığı takdirde ormandaki bitki ve hayvan çeşitliliğinin 2-3 yıl içerisinde yok olacağı uyarısında bulunmuş.5 

27 Nisan 2012 Cuma günü Aydın Söke Kız Teknik Lisesi Tekstil Bölümü öğrencileri bir yürüyüş yaparak naylon poşetin zararına dikkat çekmişler ve şu pankartları taşımışlar: “Evinde ve elinde bez torba olsun,” “Hayatı poşetledik,” “Naylonsuz bir dünya sağlıklı bir gelecek,” “Başımıza naylon örülüyor,” “Hayatı poşetleme.” 6 

Evet bir zamanlar bizim de hem evimizde hem de elimizde bez filelerimiz vardı. Naylon torba evlerimize giremezdi. Naylon poşetler evlerimize girdi gireli, evlerimiz adeta çöp evlere dönüştü. Bu sebepten dolayı hastalıklardan da kurtulamaz olduk.
İnşallah bütün pazaryerlerimiz de ve marketlerimizde “Buraya naylon torba giremez” yazısını okuruz.