Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Dehri Yusuf Hocamızın ardından

Okunma  Yazar : Faruk Çakır
Yorumlar  Yorum Sayısı : 7
Okunma  Okunma : 2997
Tarih  Tarih : 25 Ocak 2013, 16:16

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Rize'nin Çayeli ilçesi Senoz Vadisi köylerinden Yenice'de ikamet eden, ama bir kaç aydan beri İstanbul Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kanser hastalığı tedavisi süren "Dehri Yusuf Hoca"mız, Mevlid Gecesi'nin sabahına doğru ebedî âleme göçtü. Yusuf Hocamızın vefat haberini sabah namazı vaktinde aldık. "Ondan geldik, yine Ona döneceğiz" diyerek ruhuna fatihalar gönderdik.
Yusuf Okumuş hocamız, aslında 'fakülte' bitirmemişti. Ama genç yaşta tanıdığı Risale-i Nur vasıtasıyla kendisini yetiştirmiş, "fahri, gönüllü imam" gibi, bütün Senoz Vadisi köylerinde Allah rızası için vazife yapmıştı. Bir defası Barla'da olmak üzere üç defa Üstad Bediüzzaman Said Nursî'yi ziyaret etmiş, duasını almış ve yazdığı bir risaleyi de ona takdim etmiştir. (Hatıraları, "Son Şahitler"in 4. cildinde "Yusuf Dehri" adıyla [s. 266] yer alıyor. "Dehri" tâbiri, Yusuf Okumuş'un ailesinin adıdır, köyde öyle bilinirler.) Yusuf hocamız, hem komşu köylü, hem de baba dostuydu. Köylerimiz karşılıklıydı. Rahmetli babamla da çok sık görüşürlerdi.
İkisi de çok uzun süre Kaptanpaşa Kur'ân Kursu'nun idaresinde yer alarak birlikte çalıştılar. Yusuf Hocamızın hizmetlerini anlayabilmek için "köy hayatı"nı bilmek lâzım. Çünkü anlatacağımız bazı şeylerin, şehir hayatında karşılığı yok. Yusuf Hocamız için, "karşılıksız hizmet etti" demek çok kuru bir ifade olur. Meselâ ne yaptı? Biliyorsunuz, Karadenizin köylerinin biri bir dağda, diğeri öbür dağda bulunur. Eskiden, köy camilerinde şimdiki gibi görevli imam hatip yoktu. Dolayısı ile çocukların Kur'ân öğrenmesi de özel gayretlere bağlıydı.
İşte, Yusuf Hocamız hiç bir ücret almadan bütün kış ayları boyunca köylerdeki çocuklara Kur'ân öğretirdi. Kaptanpaşa ve yakın çevresindeki köylerde yaşayıp da Yusuf Hocamızdan (yaşı müsait olanlar arasında) ders almayan bir kişi bile bulmak kolay değildir. Dolayısı ile bizim köyümüzde de (Ormancık) uzun yıllar çocuk okutmuştur. Sadece çocuklara değil, yaşı sebebiyle camiye gitmeye utanan "büyük"lere de ders vermiştir. Pek çok kişi onun anlattıklarıyla dinî meseleleri öğrenmiş, Kur'ân okumaya başlamıştır.
Sakın, "Başka işi yoktu, oturup çocuk okuttu" diye düşünülmesin. Her köyde yaşayan gibi onun da kendi özel işleri, çayı, çimeni vardı. Onları yapar, yaptırır; köylerdeki camilere gidip çocuk okutmayı da aksatmazdı. Meselâ, bazı uzak köylerde çocuk okutmaya başlar ama o köyde kalacağı uygun yer olmadığı için sabah akşam her gün bir ya da iki saatlik yolu yürüyerek evine gidip gelirdi. [Mesela, Cağak'ta çocuk okuturken her gün Dehreli'deki evine gittiğini söylerler...] Senoz Vadisi köylerine kış aylarında (hele eskiden) bir metre kar yağdığını düşünün... Bütün bu zorluklara rağmen çocuk okutma işi söz konusu olduğunda memnuniyetle kabul eder ve o camide "hoca olarak okutur"du. Yusuf hocamız, haram ve helâl konusuna da çok dikkat ederdi. Herkesin evinde misafir olarak kalmaz, bir ikramı kabul edeceği zaman onun nereden ve nasıl kazanıldığını araştırırdı.
Sadece Senoz Vadisinde değil, Çayeli'nin çevre köylerinde de vaazlar vermiştir. [Mesela, dayısın köyü Venekdere bunlar arasındadır.] Hele hele, görev yapmadığı, vaaz vermediği cenaze yok gibidir. Köy şartlarını düşünün, 3 ya da 4 saat mesafedeki bir köye canaze için gidilecek, orada vaaz verilecek, cenaze defnedilecek ve bunu "görevli olmayan" bir gönüllü kişi üstelik de hiçbir hediye kabul etmeden yapacak! Şimdiki şartları da düşünmeyin. Cenazeye yürüyerek gidilecek... Ayrıca herkes bu anlatılanlardan memnun olmayabilir. Vaazlardan dolayı şikâyetçi olanlar da olabilir. Nitekim olmuştur ve zaman zaman soruşturma, takibat ve gözaltı hadiseleri de (geçmiş yıllarda) yaşanmıştır. Hocamızın "nâmahrem" noktasındaki hassasiyeti de çok dikkat çekiciydi.
Cenazelerde, köy evlerinde ekseriyetle önce hanımlara hitap eder, ama mutlaka gözleri kapalı olarak konuşurdu. Anlatacaklarını anlatır, nasihatlerini sıralar ve sonrasında cenaze namazı kıldırmaya geçerdi. Tabii bu tavrını garip karşılayanlar olurdu, ama ömrü boyunca bu hassasiyetinden taviz verdiğine şahit olan olmadı. Vaazlarında ekseriyetle Risale-i Nur eserlerini okumayı tavsiye ederdi. Bilhassa televizyon konusunda çok hassastı. TV'lerin köyleri işgal etmeye başladığı 1980'lerde bu konuda büyük mücadele verdi.
Meselâ, TV antenine "Cehennem gelberisi" adını takmıştı. Yani cehennemi toplayan, evin içine davet eden, çağıran vasıta... Kimi saygıdan, kimi çekindiğinden uzun zaman köy evleri TV işgalinden muhafaza olabildi. Tabii o günlerde TV aleyhinde konuşmak en büyük mürtecilikti! Şimdi olsa Yusuf hocamıza bu sebeple "ödül" verebilirlerdi... Bazı dostları, "Hocam, insanları cehennemle korkutuyorsun. Biraz da cennetle sevdir" diye serzenişte bulununca, "Onu yapan çok. Ben 'ameliyat doktoru' değil, 'sıhhiye memuru'yum. Yaraya 'tentürdiyot'u dökerim. Önce acıtır, ama sonra fayda verir" diye cevap verirdi. Yapmadığı bir şeyi, fiiliyle yaşamadığı bir hayat tarzını vaazlarında tavsiye etmezdi. Hocamız, aynı zamanda büyük bir hayırseverdi. Kur'ân kursunun yıllık odun ihtiyacı her yıl onun ormanından karşılanırdı. Kim isterse "yok" demek âdeti değildi. Başkasının olsa o 'orman' belki tükenirdi, ama Allah yolunda harcandığı için olsa gerek, "Dehrinin dipliğindeki orman" arazileri daha gür olarak ayakta. Aynı zamanda gerçek bir çevreciydi.
Belki de 10 bine yakın meyve fidanı dikmiş ya da "aşı" yapmıştır. Çevre köylerde fidan dikmediği bir arazi, bir kapı yoktur desek abartmış olmayız. Dehri Yusuf Okumuş hocamız aynı zamamda vadimizin "müezzin"iydi. Dünyada benzeri olduğunu tahmin etmediğimiz bir şekilde, kurduğu ses sistemiyle evinin balkonundan okuduğu ezan-ı Muhammedîyi 6 ya da 7 köye ulaştırırdı. Belki de 40 yıl boyunca, köyde olduğu her gün, günde 5 vakit ezan okurdu...
Düşünün vazifesi "ezan okumak" olan imam hatipler bile bunu yapmıyor! Sadece kendi akrabaları ve yakınları değil, Senoz Vadisi de onu her zaman rahmetle yâd edecek inşaallah...
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 7 yorum yazılmıştır.

KASIM OKUMUŞ [ 15 Temmuz 2013, 17:31 ]
RAHMETLİ BABAMIN BİR HATIRASI CENAZEDE CENAZE NAMAZI KILMAYIP ARKADA DURANLARA ÇÖK KIZARDI VE DERDİ SONUNDA GELİR MUSELLA TAŞINA MUSELLAT OLURLAR ALLAH IMAN NASIB ETSİN..m
Ziya AKÇAL [ 31 Mart 2013, 12:51 ]
"Rasûlullah (sav.): "Muhakkak ki bu ümmet için, her yüz senenin başında, kendisine dini tecdid edecek kimseler gönderecektir"; buyurarak kendinden sonra her asırda çıkacak ve bidatlarla dinden uzaklaşmış olan insanları tekrar İslâmın hakiki mecrasına sokacak olan kimseleri haber vermektedir. Bu zatlara "müceddid"; denmektedir. Bu mübarek zatların özellikleri, bidatları temizleyip sünneti ihyadır. Rasûlullahtan sonra geleceği belirtilen bu şahıslar, müceddid manasında tecdid hizmeti yaparak sünneti ihya, bidatı imha, ilmi artırma, amel ve düşüncede İslâma tekrar yönlendirme gibi işlerle insanları aydınlatacaklardır. Sayın ve pek muhterem Dehri Yusuf Hocamız da bu daire içerisine dâhil olmuş fevkalade ve harikulade bir insandır. Sadece Senoz deresinin on iki köyünü değil tüm ilin her toprağını karış karış gezmiş, vaazlar vermiş, aşlamalar dikmiş, insanlarla içiçe olmuş sevmiş, sevilmiş; bir ömür boyu istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü kuvvetli imanını tüm hatlarıyla yaşadığı hayata intikal ettirmiş, gözünü budaktan sakınmamış, keyfe göre değil Kurana göre konuşmuş mükemmel bir insandı.                                              Allah (c.c.) ondan razı olsun, ruhu şad, mekânı cennet olsun. (Âmin)
rahmet demirdağ [ 01 Mart 2013, 22:44 ]
faruk kardeş dehre yusuf hocamızı çok güzel anlatmişsın aynen dehri hocamız buydu çokmerhametliydi mekanı cennet olsun nur içinde yatsın allah evlatlarınada sabır versın

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber