| ||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir | ||||||||||||||||||||||
SENOZ'UN SESİHABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
"Bu dere akar, bu vadi yaşar"
Bayram sonrası hem yıllık izin, hem de ‘sıla-i rahim’ için gittiğimiz Rize, Çayeli, Senoz Vadisindeki köyümüzde ‘gündem’den uzak, ama ‘hayatın içinde’ günler geçirmek nasip oldu. Değişik vesilelerle ifade edilmeye çalışıldığı gibi, ‘köy’lerdeki hayat şartları, ister istemez ‘büyük şehir’lerdeki hayat şartlarından ayrılıyor. Şehirler, görünüşte ‘gündem’in içinde, çok daha hareketli; ama ‘hayatın gerçeklerinin kısmen dışında’ kalıyor. Elbette bütün köyler ya da şehirler aynı ölçü ile değerlendirilemez. Bazı köyler, ‘köy’ olmaktan çıktığı gibi bazı şehirler de ‘şehir’ olma özelliğini kaybetmiş durumdadır. Karadeniz’deki köyler, ekonomik şartlar gereği büyük ölçüde boşalmış, yaşlıların kaldığı ya da büyük şehirlerde yaşayanların yaz aylarında tatil için gittiği yerler haline gelmiş. Rize örneğine bakıldığında hayat, ‘çay’ etrafında şekillenmiş durumda. Uzun yıllar bölgenin geçim kaynağı olan ve şehirlerin büyümesine temel teşkil eden çay tarımı, son yıllarda bu özelliğini de kaybetmek üzere. Bölünen araziler, insanların sadece çay üretimi yaparak geçinmesine yetmiyor. Çay üretiminin belli aylarda ve ‘sayılı gün’lerle olması da işin rengini değiştiriyor. Bölgenin coğrafî yapısı beden gücü ile çalışmayı mecburi kılıyor ve neticede iş ‘yabancı’lara kalıyor. Hukukî alt yapısı olmasa da Rize’deki çay tarımı bölgede yaşayanların ‘Rus’ değil, gerçekte Gürcistan’dan gelen ‘turist’lerin yevmiye usûlü çalışması ile devam edebiliyor. Meselâ, Ordu, Giresun ve Samsun’da fındık toplayanların günlük yevmiyesi 30 ya da 40 TL iken, Rize’de çay toplayan Gürcülerin yevmiyesi 70 ya da 80 TL arasında değişiyor. Gürcistan’dan gelenler için Rize, eskinin Almanya’sı gibi... Yevmiyeler yüksek, ama ‘yabancı’lar, ‘Rus’lar olmasa çaylar dalında bile kalabilir... Yönetici ile üreticilerin bir araya gelerek çay üretimindeki dertleri paylaşması ve birlikte çare araması elbette alkışlanacak bir durum. Ancak ‘organik çay’ dolayısıyla üreticilerin ‘verim kaybı’na uğradığı da belli. Bir şekilde bu kaybın telâfi edilmesi gerekir. Üretici sadece ‘sağlık olsun’ diye uzun süre verim kaybını sineye çekemeyebilir. Bununla birlikte çay üretiminde ‘zehirli gübre’lerin kullanılmaması sadece çay üretimine değil, bölgedeki, vadideki diğer üterimlere de dolaylı fayda sağlayacak. Meselâ, organik çay üretimi sonrasında Senoz Vadisinde üretilen ‘bal’lar da daha kıymetli olacak. Aynı şekilde diğer sebze ve meyveler de değer kazanacak. “Hep bana, hep bana” diyerek suya baktığında bile “para” görenler buna da cevap vermeli...
|
FOTOĞRAF GALERİLERİ |
||||||||||||||||||||
Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009 Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber |