Son dakika haberi bulunmamaktadır.

Senoz Esnaf

SENOZ'UN SESİ

• Anasayfa
• Biz kimiz?
• Haberler
• Röportajlar
• Senoz Turnuva
• Köylerimiz
• Çayeli
• Rize
• Sohbet Odası
• Gurbetçiler
• Rize Siteleri
• Senoz Rehber

HABER ARA

-- Tüm Kategoriler --HaberlerRöportajlarSenoz Turnuva- Turnuva 2011- Turnuva 2010- Turnuva 2009- Turnuva 2008- Turnuva 2007- Turnuva 2006Köylerimiz- Başköy- Buzlupınar- Çataldere- Çukurluhoca- Gürpınar- İncesu- Kaptanpaşa- Madenköy- Ormancık- Seslidere- Uzundere- Yenice- YeşiltepeÇayeliRizeKöşe Yazıları Gelişmiş Ara

Polisimiz, ömrünün en verimli ve de uzun bir kısmını hayat ile yaşam arasındaki çizgide adeta kelle koltukta tamamlayan cefakâr, vefakâr kardeş, oğul, baba, eş dost, arkadaş insanlarımız.

     Halkımızın güvenliğini,  sosyal hayatımız içerisinde toplum düzenini sağlamak ve korumakla görevli can dostlarımız. Herkes bir iş yapar ama sizinki başka. Sizler, yasalar muvacehesinde görevinizi yaparken karşınızdaki yasa tanımazların çok ağır saldırılarına maruz kalmakta, bir anda canınızdan, malınızdan, sevdiklerinizden mahrum kalabilmektesiniz.

     Kuruluşunuz Ta Osmanlıya, ‘’Yeniçeri Ocağı’’ na dayanmakta. Başkentte güvenliği ‘ases’ denilen gece bekçileri sağlarken, eyaletlerde de bu görevi ’Tımarlı Sipahiler’ yapmakta idi. 1826 da ‘Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla 1845 de ‘Zaptiye teşkilatı’ kuruldu ve polis teşkilatı da bu kuruluşa bağlandı. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra bu teşkilat bütün yurt sathında ihdas edildi ve 1937 ‘de kurulan ‘Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlandı. Çıkarılan kanunlar, tüzükler muvacehesinde devletin ve milletin içteki mal, can güvenliği, huzurun sağlanması ve devamlılığı tamamen sizlere bırakıldı.

     Öyle bir zaman gelindi ki, üniversite mezunu gençler için bu risklerle dolu meslekte yer almak adeta birinci tercih oldu. Bu duygu ve düşüncede; iş bulma, iktisadi bağımsızlık kazanma, devleti ve milleti korurken devletin güvencesi altında olma fikri birinci derecede amil olmuş olabilir. Ve fakat başlangıçta da belirttiğim gibi, ölüm ile hayat arasındaki bir çizgide, yerine göre en namüsait şartlarda ifa edilecek bu görev, mesuliyeti alanlarca bilerek, isteyerek, kelleyi koltuğa alarak, vatan için, millet için, din için, devlet için, bayrak için, namus için, şeref ve haysiyet için her şeyi göze alarak tercih edilmiş olduğu asla unutulmamalıdır.

     Bizler evlerimizde mışıl mışıl uyurken, onlar halkın huzurunu bozan, bozmak için planlar hazırlayıp münferiden ve toplu halde, akıl almaz  eylemler gerçekleştiren,cana , mala zarar veren, yetimlerin hakkını yiyen  tetanos mikrobundan daha beter, insan görünümündeki, hayvandan da aşağı yaratıklarla uğraşmaktadırlar. Bu arada, adli meselelerle de uğraştıklarını ve bu meselelerin diğer meselelerden ayrı tutulduğunu da belirtmek ister anlayışınıza bırakmak isterim.

     Gerçi her meslekte olduğu gibi bu meslekte de ehliyetsiz, emniyetsiz, şahsiyetsiz birileri çıkabilir amma velakin bu kişiler sebebiyle yüz binlerle ifade edilen bir teşkilat töhmet altında bırakılamaz/bırakılmamalıdır. Teşbihte hata olmaz ise; bir kişiye nasıl ki, İslamiyet hakkında, her hangi birinin İslam’a yakışmayan tutum ve davranışını gördüğünde, işte İslam bu, der misin? sualine alacağınız cevabın, asla, olacağı gibi, bu meslek kuruluşu için de birilerinin yanlışını görüp, kızıp, asla ve asla yakışmayacak söylemlerden ve eylemlerden kesinlikle uzak durarak koskoca ve çok değerli teşkilatı rencide edecek tutum ve davranışlardan uzak durmak   gerekir, diye düşünüyorum  ve bir çoğunuzun da benimle hemfikir olduğunuza bütün kalbimle inanıyorum.

    Bana göre, onların verdikleri hizmetler maddiyatla ölçülemez. Aldıkları her ne ise analarının ak sütü gibi helal olsun. Hiç biri maddi sıkıntı çekmesin. Sağlık ve esenlik içinde, korktuklarından uzak, umduklarına nail olmuş olarak sevdikleriyle nice yıllar yaşamak kendileri ve ailelerine nasip olsun (Âmin), diyor ve kuruluşlarının 167. Yılında, polislerimizin 10 nisan polis günlerini can-ı gönülden kutluyor, en kalbi selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.