Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Türkiye hukuk devletidir

Okunma  Yazar : Ziya Akçal
Yorumlar  Yorum Sayısı : 2
Okunma  Okunma : 2664
Tarih  Tarih : 03 Eylül 2009, 01:31

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Şirin ilimiz Rize’nin Çayeli ilçesinde, Senoz Vadisi üzerinde yapımına beş yıl kadar önce başlanılan Hidroelektrik Santrallerinin (HES) yüzde doksan beş oranında bitirilme aşamasına gelindiği bugünlerde, gerçekleştirilen protesto eylemlerini anlamsız buluyorum. 

Senoz vadisi, on iki köyden müteşekkil, binlerce insanın yaşadığı, ülkemize değişik alanlarda sayısız değerin yetiştiği beşik, başbakan ve bakanlar çıkarmış fevkalade maddi ve manevi güzelliklerle dolu bir beldedir.

Daha düne kadar namüsait şartlar altında hayatın sürdürüldüğü Senoz Bölgesinde huzur ve mutluluk rüzgârlarının esintisi hiç eksik olmazdı. Neydi o namüsait şartlar: Yol yoktu. Elektrik yoktu. Doğru dürüst su şebekesi yoktu (hala tamamlanmış değil). Yedi ay kış mevsiminin yaşandığı bölgede tarım ürünü olarak mısır ekilir, mısır ekmeği yenir, hayvancılıkla geçinilirdi. Gurbetçilik revaçta idi. Gurbetçilerin dışında köyde yaşayanların yüzde yüze yakını yılın on iki ayı hayatını köyde idame ettirirdi.

Yaz mevsiminde tüm kış hazırlıklarını tamamlayan ailenin erkekleri kış gelince İstanbul’un yolunu tutar, gurbete para kazanmaya giderlerdi. Baharın gelişiyle beraber tekrar köylerine geri döner, alışılagelmiş, olmazsa olmaz köy işlerine yeniden başlarlardı.

Hastalar ‘sal’ denilen ağaçtan yapılma araçlarla omuzlarda taşınarak ilçedeki hastaneye yetiştirilmeye çalışılırdı. Düğünler köy geleneklerine göre ahşap evlerin iç ve dış kısmında yapılır, tulum eşliğinde horonlar oynanır, hazırlanan yemekler yenir içilirdi.

İmece usulüyle yapılan köy işleri büyük bir neşe içinde geçerdi.

Her erkek kendisinden yaşça büyük kadını anası, yaşıtını kız kardeşi, küçüğünü kardeşi gibi bilirdi. Şükürler olsun ki bu duygu ve düşünce hala devam etmektedir. Yörede yaşayan köylü vatandaşlar bir şekilde akrabalık bağlarıyla birbirine bağlıdır.

Bir gelen bir daha gelir bir başkalarını da yanlarına alarak. Güler yüz, hoş sohbet, canlı Karadeniz fıkralarının an be an yaşandığı bu beldeyi ne kadar anlatsam azdır. Sadece şunu diyebilirim: Gülü tarif etmek zordur, koklamak gerekir. Gelip görüp kendiniz karar vermelisiniz. Hele hele şartların çok daha iyi duruma geldiği günümüzde gelinecek, gezilecek, kalınacak harika bir tatil beldesidir, desem inanın yalan söylemiş olmam.

Her mevsimin yeşil, sadece kış mevsiminde yeşil olmayan kısımların beyaza büründüğü, her daim bulutların uçurtma gibi uçuştuğu, her taraftan adeta buz gibi pınarların fışkırdığı, kırmızı pullu alabalıkların yaşadığı derelerin aktığı, gür ormanlarla kaplı, günümüzde boş kalan, eski günleri yad etmek için ziyaretçilerinin yollarını gözleyen çok güzel yaylalarının olduğu harikalar diyarı adeta cennetten bir köşe.

Bu cennet köşeyi maddi ve manevi bakımdan bozacağı, kârı zararını korutmayacağı düşüncesiyle ‘HES’ projesine karşı çıktık; aynen Karadeniz sahil yolu projesine karşı çıktığımız gibi. Oysa ki, yıllar yılı derdik ki, falancılar bizim için dermiş ki, ‘Su akar Türk bakar’. O dereler ki zaman zaman çığırından çıkıp mal ve can kaybına sebep olduğu hepimizin malumudur. Her şeye rağmen bölgenin bakir halinin devam etmesinin daha uygun olacağı düşüncesiyle, enerji amaçlı yapılacak elektrik santrallerine karşı çıktık. İstanbul’da kurulan köy dernekleri yöneticilerinin önderliğinde yürütülen yasal prosedürler sonucu bağımsız yargının geç de olsa yürütmeyi durdurduğuna hep beraber şahit olduk. Ve fakat baktık ki ‘Ay bacayı açmış’ vakit çok geçmiş, olan olmuş, çalışmalar yüzde doksan beş oranında tamamlanmış.

Bu işi enerji darboğazına katkısı olsun diye devlet yaptırdı. Bunun gibi yüzlercesi daha yapılıyor veya yapım aşamasında. Biz ve bizim gibi karşı olanlar da fikirlerini özgürce savunmuş, yasalar muvacehesinde yapacaklarını yapmışken, yine bu milletin emeğiyle yapılan hizmetleri eleştirmesini uygun bulmadım.

Senoz Bölgesinin köyleri T.C. hukuk kurallarına saygılıdır. Senoz Bölgesinde de T.C. hukuk kuralları uygulanır. Tekrardan sevgili köylülerimi sağduyulu davranmaya, anlattığım türde olduklarını kanıtlamaya davet ediyor, en kalbi sevgi, saygı ve muhabbetlerimi arz ediyorum.

30 Ağustos 2009 Ziya AKÇAL –Ümraniye

Not: Bu vesileyle tüm halkımızın Zafer Bayramını kutluyor, zaferi gerçekleştiren aziz şehit ve gazilerimize Allah (c.c) tan gani gani rahmet diliyorum.

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 2 yorum yazılmıştır.

Ceren [ 31 Ocak 2011, 18:05 ]
Ellerinize sağlık öğretmenim.Çok güzel olmuş.
n. kenan akcal [ 09 Eylül 2009, 10:14 ]
ziya akçal yapılan hes projesinin elbetteki karşisındadır ama dogru zamanda orda olmayanların hıç olmassa isteklerını daha dogru bi şekilde dile getirmesi gerektiğini solemiştir kastım o okul binası herkes için cok ozeldır ve camlarının kırılması tekmelenmesi gereksız dir. arayıp babama hesap sormaya kalkanlar var ilk para alanlardan olmasına ragmen.

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber