Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Kötü zan iyi zan ve neticeleri

Okunma  Yazar : Ziya Akçal
Yorumlar  Yorum Sayısı : 4
Okunma  Okunma : 2980
Tarih  Tarih : 24 Mayıs 2009, 00:50

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

   Yüceler yücesi yaratıcımız bizlere, zât-ı ilahisi hakkında ve din kardeşlerimiz hakkında iyi düşünmeyi, iyi zan beslemeyi emretmiştir. Zan (düşünce) , bildiğiniz üzere iki kısımdır. Hüsnü zan (iyi zan)  ve su-i zan (kötü zan). Hüsnü zan; kâmil iman ve iyi niyet sahibinin kalbinde, beyninde oluşan bir duygudur. Kötü zan ise; kalbinde ve beyninde kötü duygu ve düşünce besleyen insanların duygusudur.

    Sağlam bir imana, oturmuş bir kişiliğe sahip olan şahısların niyeti de daima iyidir ve her bakışında, her duyuşunda ve duruşunda iyilik müşahede eder. Allah (c.c) bizleri de her halükarda hüsnü zan ile hareket eden kulları arasına dâhil eylesin. Âmin. 

    Her ne kadar asli görevi kan devir daimini sağlamak olarak ifade edilse de; vücudumuzun padişahı durumundaki kalbimiz bozuk olduğunda, emrindeki tüm uzuvlar da maalesef bozuk olur ve verimli ortam bulduğunda da kötülük yapmağa meyilli olur.

     Kişi, kötü zanna kapılmamak için, kimsenin ayıbını araştırmamalı, kulak hırsızlığı yapmamalı, kimsenin özel hayatıyla ilgi araştırma, bilgi toplama yoluna gitmemeli, duyduklarının hiçbirine, gördüklerinin yarısına inanmalıdır. Olmuş ya, “gözlerimle şahit oldum” dendiği vakalarda bile yüzde yüze varan hatalara çoğu zaman şahit olunmuştur.

    Gözü ve kulağı, böylesine adi bir işte kirletmek, İslami duygu ve insani şereften nasibi olmayanlara mahsus bir tutum ve davranıştır.

     Cenâb-ı Hak, Hücurat Suresinin 12.ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır.”Ey iman edenler, zannın birçoğundan kaçının. Çünkü bazı zan vardır ki, günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Kiminiz de kiminizi arkasından çekiştirmesin. Sizden herhangi biriniz ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bunda tiksindiniz! Allah’tan korkun. Çünkü Allah tövbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.”

    Sevgili Peygamberimiz:”Zandan sakınınız. Zira zan, haberin en yalanıdır.” Buyurmuştur.

    Bizler, açıkta olan, somut kavramlarla hükmedecek ve ona göre karar vereceğiz. Birilerinin ayıbını araştırmanın bizim görevimiz olmadığını bileceğiz.

     Yaratanımıza ve yaratılanlara karşı hüsnü zan beslemek zorundayız. Yüce yaratıcımız bizlerin iki cihan saadetine kavuşması için üzerimize birçok görev ve sorumluluklar yüklediği gibi bir takım sebepler de hazırlamıştır. O, kullarına karşı bir annenin evladına karşı duyduğu şefkat ve merhametten daha merhametlidir. Cennete giden yoldan sapmasınlar diye, cehennem ile korkutmuştur. Günahkârları bağışlamak için, kıyamete kadar açık kalmak üzere, tövbe kapısını açık bırakmıştır.

    Toplumun inancı nasılsa işleri de ona göredir. Toplumu oluşturan, en küçük birim “aile” olduğuna göre, işe aileden başlamalıdır. Her ferdinin görev ve sorumluluklarını bilerek, kurallara kesinlikle uyarak, dosdoğru bir yaşam çizgisi üzerinde hayatını sürdürmesi, çevresindekilere iyi örnek olması, o toplumun iyiye doğru gittiğinin bir göstergesidir. Aksi bir durumun yaşanıyor olması, her geçen günün, bir evvelki günü aratır olması demektir ki, uzun da sürse, sonu getirecek bir “erozyon” var ve yaşam gün etçikçe çekilmez bir hal alıyor demektir. Aksini iddia eden, vurdumduymaz davranan kişi, eşinden boşanmak üzere mahkemeye başvuran Karadenizli temel’in, kazandığını zannederken, zokayı yutmasından daha beter olur; öyle ki, toplum kaybeder.

    Karadenizli Temel ve eşi Fadime, şiddetli geçimsizlik nedeniyle, müşterek hayatın devamın artık mümkün olamayacağı gerekçesiyle mahkemeye başvururlar. Hâkim, önünde duran dosyayı karıştırır ve duruşma salonunda karşısında durmakta olan Temel ile Fadimeye dönerek:

-          Demek, sizler anlaşamıyorsunuz ve ayrılmaya karar verdiniz, öyle mi? Der ve onları ayrı ayrı dinledikten sonra kararı açıklar.

-          Tamam, istediğiniz oldu; sizi ayırdım, der ve arkasından ekler:

-           Fadimeye’de ayda 750.- TL maaş bağladım.

Temel:

-          Ey senden Allah razı olsun, ara sıra ben de uğradığımda 50 kağat atarım, zavallı, gül gibi geçinir gider, der.

                           Selam ve saygılarımla

 

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 4 yorum yazılmıştır.

Osmna AYGUN [ 31 Mayıs 2009, 22:23 ]
Yaziniz için teşekkürler çok güzel açıklamalarda bulunmuşsunuz.Sizler bizlerden iyi bilirsiniz Dinimiz ölçü dinidir.Elbette müslüman kardeşlerimize iyi zanda bulunaçağız.Birbirimizi çok sevip hata ve kusurlarımızı Mevlamızın bizlerinkini örttüğü gibi örteçeğiz.
Günümüzde bu güzel haslet bazen amacından saptırılarak insanımıza kullandırılmak isteniyor.Bugün bütün ümmet herkese sınırsız hüsn-ü zan gibi dinde yeri ve mesnedi olmayan kavramlarla uyutuluyor..
Bizlerin her zamankınden daha uyanık olmaya çalışmalıyız.Ülkemizi ve dini değerlerimizi yok etmek için ağızlarını sulandıranlara fırsat vermememız gerekiyor.
Yazdığınız yazi için çok teşekkür ediyorum.Allah cc. razi ve memnun olsun sizlerden inşaALLAH...
kemal akçal [ 30 Mayıs 2009, 17:18 ]
Slm aleyküm valla yazını beğenmesine beğendim de fıkrayı anlamadım valla neyse bi ara anlatırsın görüşmek üzere kendinize iyi bakın gerçi bu aralar pek görüşemiyoruz ama neyse...
ceyda [ 27 Mayıs 2009, 20:10 ]
Hocam,öyle bir dünyada yaşıyoruz ki,insanlar her şeyde art niyet aramaya başladılar.Güzel düşünmeyi,kötülük beslememeyi,iyi niyeti unuttular.Kimse günahın sevabın farkında değil.Keşke herkes sizin gibi olabilse....

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber