Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Amacımın şamarı!

Okunma  Yazar : AbdurrahmanAkın
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0
Okunma  Okunma : 2661
Tarih  Tarih : 24 Eylül 2011, 22:07

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Yanında iki çocukla beraber müdür muavininin kapısından içeri giren amca selam verdikten sonra;
-Hocam, benim çocuklarım yaşları tutmadığı için köyde bir sene kayıtsız okula gittiler.Fakat ikisi de okumayı söktüler,acaba ikinci sınıfa kayıtlarını yapmanız mümkünmüdür?
Müdür muavini, amcaya dönerek;
-Önce bir imtihan yapalım,bakalım dediğiniz gibi okuma yazmayı öğrenebilmişler mi? Öğrenmişlerse elbette ikinci sınıfa kayıtlarının yapılması mümkündür…

O güne kadar imtihan sözcüğünü hiç duymamış olan çocuklar birbirlerinin yüzüne endişeli bir çaresizlikle bakakalmışlardı!...Anlamını dahi bilmedikleri bu sözcük,ömür boyunca aslında karşılarına çıkacak hayatın bir gerçeğiydi…Köyde afacanlıklarıyla tanınan çocuklar,tanımadıkları bilmedikleri şehir hayatı ve okulun atmosferi içerisin de sus-pus olmuş haklarında verilecek kararı bekliyorlardı!...

Müdür muavininin önünde bir iki gazete vardı ve çocuklar konuşmalar esnasında gözlerini onlardan alamıyorlardı. Gazetelerin bir tanesini çok iyi tanıyorlardı. Zira, amcaları köyden şehre geldiklerinden beri her akşam bu gazeteyle eve geliyordu.Çocuklar bütün bunları düşünürken,müdür muavini,sevecen bir tavırla,kendisine daha yakın duran çocuklardan bir tanesine,amcanın her akşam eve getirdiği gazeteyi göstererek,
- Oku bakıyım evladım burada ne yazıyor?” çocuk yüzü kızararak;
-Tercüman!...
-Aferin oğlum!
Sonra öteki çocuğa dönerek diğer gazeteyi gösterdi ve sordu;
-Sende oku bakıyım evladım?…
Diğer çocukta tabir caizse tık yok! Kelimeler boğazına düğümlenmişti. Halbu ki köyde ne güzel de okuyordu! Şimdi ne olmuştu da okuyamıyordu. Uğraşıyor ,yutkunuyor kendisini toparlamaya çabalıyordu ama nafileydi bütün bunlar,anlaşılmıştı ki gösterilen gazeteyi okuyamayacaktı…

Birkaç dakika sonra, müdür muavini, veli olan amcaya dönerek, gazeteyi okuyan çocuğu işaret ederek;
-Bu evladımız imtihanı kazandı,ikinci sınıfa kaydını yapabiliriz. Maalesef diğeri birinci sınıfa devam edecek…Bir ay içerisin de okuma-yazmayı sökerse onu da ikinci sınıfa yükseltiriz…diyerek açık bir kapı bırakmıştı okumayı başaramamış çocuğa!

Amca ,müdür muavinine teşekkür ederek okuldan ayrılmışlardı ve yapacak bir şey de şimdilik yoktu…Eve geldiler. Hayatının bu ilk imtihanını kaybeden çocuk mutsuz diğeri mutluydu! Aslında birazda gurur etmiyor değildi! Hayatının bu ilk imtihanının şokunu üzerinden bir türlü atamıyordu. Köyde bölük pörçük de olsa öğrendiklerini tamamen unutmuştu! Amca her akşam ders çalıştırıyor ,istiyor ki verilen sürede yeğeni okumayı söksün ki amcasının oğluyla birlikte ikinci sınıfa devam etsin…

Günler gelip geçiyordu….Maalesef imtihanı kaybeden çocukta okumaya dair bir ilerleme kaydedilmiyordu…Yine böyle bir akşam,amca ile ders çalışırken,okuma kitabının bir yerinde takılıp kaldı. Amcası oku ne yazıyor dediğinde cevap veremiyor ve her defasında da “amcanın şamarı” ensesinde patlıyordu! Çocuk Nuh diyor peygamber demiyordu bir türlü…En sonunda amcası, çocuğa sınırlı bir ses tonuyla,daha önce imtihanı kazanan kendisinden küçük amcaoğlu Osman’ı göstererek;
-Git Osman abıne sor bakalım burada ne yazıyor!
Bir tarafta dayak bir tarafta gurur . kararını veriyor,gururunu yenecek ve gidecek amcaoğluna soracaktı,amcasının istediği ve baskısı üzerine…
Gidiyor amca oğluna ve soruyor;
-Osman abı burada ne yazıyor?
Amca oğlu çalıştığı okuma kitabından başını gururlu bir şekilde kaldırarak uzatılan yazıya bakıyor ve
-Burada oh yazıyor, cevabını veriyor. Çocuk mahcup bir şekilde amcasına dönerek ;
-Osman abım dedi ki burada oh yazıyor amca!
Amca sinirleniyor ve bir şamar daha yapıştırıyor yeğene! İşte bu son şamar kendisine getiriyor yeğenini tabiri caizse...

Bu tatsız akşamdan sonra imtihan kaybeden çocuğun nutku birden açılıyor. Öyle ki, bir sonra ki akşam kendisinden üç sınıf önde ki diğer amca oğullarıyla girdiği okuma yarışını bile kazanabiliyor. Tabii sınıfta da aynı başarı devam ediyor ve öğretmeninin dikkatini çekiyor bu durum…
Bir gün öğretmeni,evladım amcana söyle yarın okula bana gelsin onunla konuşacağım dediğinde dünyalar onun oluyor. Amca okula gelip öğretmenle konuşuyor. Öğretmen yeni talebesinden çok memnun olduğunu,çocuğu kendisinin okutmak istediğini,bir sene kaybın önemli olmadığını falan söylüyor amcaya….Çok seviniyor amca öğretmenin bu sözlerine ve öğretmene; hocam eti senin kemiği benim diyerek okuldan ayrılıyor!
Bu yazı vesilesi ile değerli Ahmet Amcama sağlık sıhhat temennilerimi Yüce Rabbimden niyaz ediyorum…Tüm imkanlarını bizim için seferber ederek okumamız için elinden gelen tüm gayreti gösteren amcama vefa borcumuz var tüm yeğenleri olarak, ben ellerinden öpüyorum değerli Ahmet amcamın….

Değerli okuyucularım…Yukarda ki yaşanılan olay aynıyla vakidir… En yakın şahidi de bendenizim! ileri ki yıllarda da buna benzer bir sürü eğitim hatasına kurban giden bu satırların yazarı belki de eşi görülmemiş haksızlıklara uğramıştır! Bu ayrı bir bahis benim için…
 Bu konuda ki tek tesellim kadere olan imanım. Ve ben biliyorum ki,kader böyle bir şey işte!...
Bu vesile ile yeni eğitim-öğretim dönemi çocuklarımıza ve öğretmenlerimize hayırlı olsun….
Görüşmek üzere,Allah’a emanet olunuz….

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber